Geçen yıl "Dishes Fatih"le koptuğumuz anılardan birini daha yazıya dökeceğim...
Herşeyin normal gittiği bi günde öğleden sonra bi teneffüste kapı yumruklanarak açıldı.İçeri Kadir İnanır gibi sert ve Bir o kdar da hüzünlü bir ifadeyle "Dishes Fatih" girdi.Kimse ne yaptığını anlayamamıştı.O deli bakışlarla ve Speedy Gonzales hızıyla bir sağa bir sola vuruyordu.Ayrıca hala kimse ne yaptığını anlayamıştı.Aynı zamanda ağzından şu sihirli sözcükler dökülüyordu
-Allah ım sana şükürler olsun Ya Rabbi./Şükürler olsun Allah ıma kurtuldum.
Bunları söyleyip masalara yumruk atan sağa sola koşuşturan Dishes ı daha önce kimse böyle görmemişti.Herkes artık kendinde bir suç aramaya başladı o hayret dolu bakışlarla...Acaba bizim şakayı fazla kaçırmamızdan dolayı mı böyle olmuştu yoksa başka bi sebebi mi vardı kimse tahmin edemiyordu.Ve en sonunda beklenen patlama oldu ve Dishes ın gözyaşları bir sivilce ırmağı gibin dökülmeye başladı.Evet Dishes Fatih ağlıyordu.Hem de Çıldırarak...O Kadir İnanır yerini bi kadına bırakmıştı sanki...
İşin aslı akşam öğrenildi.Yanına gelen lise 1 den bir çocuğun:
-Yaa "DİSHES" bugün ne oldu çok sert bi şekilde sınıfta estiriyordun ben bile şaşırdım...
Dishes ın cevabı herşeyi açıklayacak niteliktedir...
-Uff hiç sorma yaa kızla arayı bozduk.Bundan sonra onu sildim.Bir daha kızlarla işim olmayacak.Hep başa bela bunlar...
Evet sorun buydu.KIZLAR...Zaten başı kızlarla başı belada olan Dishes ı ağlatan da yine kızlar olmuştu.Kendisine yeni okulunda bol belasız günler diliyoruz...